ak medrese, niğde, 2024





İŞVEREN: NİĞDE BELEDİYESİ KENTSEL TASARIM MÜDÜRLÜĞÜ
Niğde Belediyesi tarafından Gençlik Merkezi olarak yeniden işlevlendirilecek yapının Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon ile Mühendislik Projeleri 2024 yılında Kharit Mimarlık tarafından hazırlanmıştır.
EKİP:
Mimari Koruma: Tuğba Günay (Y. Mimar Koruma Uzmanı), Nurgül Tunç (Mimar)
Mühendislik Projeleri: O. Mete Işıkoğlu (Yüksek İnşaat Müh.), Ömür Özger (İnşaat Müh.),Salih Sipahioğlu (Makine Müh.), Selim Sipahioğlu (Elektrik Müh.) Tarihsel Araştırma: Emine Çabuk (Sanat Tarihçi)








Niğde ili Merkez ilçede yer alan Ak Medrese Karamanoğulları Beyliği döneminde inşa edilmiş bir eğitim yapısıdır. Medrese, Niğde şehrinin tarihi kent dokusu içinde, İç kalenin sur duvarları dışında inşa edilmiş önemli bir mimari kültürel mirastır.
Medrese bazı kaynaklarda "Medresetü'l Beyza" ve "Ak Medrese" adlarıyla da anılmaktadır. Bu isim kapı çevresinde bulunan mermerin beyazlığından gelmektedir. Yapının adı, bazı kaynaklarda ise banisine izafeten Ali Bey Medresesi diye geçmektedir. Medresenin inşa kitabesi ve vakfiyesi bulunmaktadır. Medresenin kitabe ve vakfiyesinden banisi öğrenilmektedir. Yapının banisi, Osmanlı padişahı Murad Hüdavendigar'ın kızı Nefise Sultan/Melek Hatun ile Karamanoğlu Alâeddin Ali Bey'in evliliğinden olan küçük oğlu Ali Bey'dir. Ali Bey, Karamanoğlu hükümdarı Mehmet Bey'in kardeşi ve Niğde Emiri, hakimi olarak hayatta kalır. Medrese Ali Bey'in abisine tabi olarak Niğde Meliki olduğu dönemde H. 812 (M.1409-1410) yılında yaptırılmıştır.
Yıllar içinde farklı işlevlerle kullanılan yapı, geçirdiği kısmi onarımlarla günümüzde özgün durumunu büyük ölçüde korumaktadır.



Yapı, açık avlulu ve iki katlı medreseler grubuna girer. Alt kat iki kat eyvanlı bir şemaya sahipken, üst katta ise iki kat yüksekliğinde tutulan ana eyvan ile beraber dört eyvanlı bir düzenleme görülür. Medresenin plan şeması son derece simetrik olup, plan düzenlemesi bakımından Türk Medrese mimarisinde tek örnektir. Yapı kuzey-güney doğrultusundadır. Medresenin inşasında tamamen yöreye mahsus sarımtırak renkte trakit taşı kullanılmıştır. Yapıda sade taş bezeme görülür. Süsleme yoğunluğu taç kapıdadır.
Karamanoğulları Beyliği döneminde görülen süsleme sanatı, Selçuklu süsleme sanatının devamı niteliğindedir. Taş malzeme ile yapılmış, dışa taşkın taç kapılar, bitkisel ve geometrik bezemeler, rumi, palmet, lotus ve kıvrık dal motifleri alçak ve yüksek kabartma teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Selçuklu Döneminde de görmüş olduğumuz bu süsleme öğeleri Beylikler döneminde de karşımıza çıkmaktadır.
Yapının süslemeleri, kuzey cephedeki taç kapıda, galerilerde, avludaki revakların payelerinde, revak sivri kemerlerinin yüzeylerinde, dershane odaları ile çatıya çıkış kapılarının çevresinde, ana eyvanın dış bordür ile kemer yüzeyinde ve ana eyvanda yer alan mihrapta yer almaktadır.